28 Aralık 2011 Çarşamba

Aklı sonradan başına gelenler



Bir başka kadın çıkınca ne kadar sevdiğini anladı kaltak.Herifin de aşkı yalan dolandı.Bir başkasını bulduğu anda,ölüme gitmek istediği büyük aşkını unuttu.Hani nerede aşk üstüne o koca efsaneler ulan?Hepsi yalan...Herşey yalan!

18 Aralık 2011 Pazar

Devekuşunun Merakı



Bu adam ne yapıyor?Devekuşu anlamıyor,olaya yabancı olan başka insanların da anlaması güç.Birşeyden mi, korkmuş?Deli midir?Divane midir?



Cevap burada...1984 yılının Hindistan'ından.Nefes kontrolü yogası yapıyormuş!..Hah ha!..İnsanların ne acayip inançları,ne ilginç kültürleri var öyle diil mi hacı?

17 Aralık 2011 Cumartesi

Pinokyonun burnu



Pinokyo niye yalan söylüyordu?yalan söyleyince burnu niye uzuyordu?Babası Gepetto onun pipisini de yapmış mıydı?Pipisi olsa idi,Pinokyo gene de bir insana dönüşmeyi ister miydi?Acaba burun uzama olayı hakkında Freud ne düşünüyordu?Yoksa Pinokyoyu akıllı uslu bir çocuk olmaya iten şey,pipisinin kesileceği korkusu mu idi?O çağlarda kondom icad edilmiş olsaydı,yine de burnunun uzaması o kadar sorun yaratacak mıydı?Bunlar çook gizemli sorular...Kısa pantolonun altında onun tahtdan bir çükü olup olmadığını bilemediğimiz için bu sorular hep cevapsız kalacak..

Tava üzerinde dertleşmek


9 Aralık 2011 Cuma

Eşşoğleşşek!...


Mağara Devrinde Kaya Gibi Sert Kurallar Geçerlidir!...


Yazısız olarak düşündüğüm bu karikatürüme sonradan bir konuşma uydurarak alttaki yazılı versiyonunu oluşturdum.Bazılarına yazı,gereksiz görünebilir.Fakat kanımca yazı ile karikatür kendine apayrı bir dünya kuruyor.Tipleri ve durumları yerlileştiriyor.Yazı ve kültür öncesi mağara devri çağını,adeta buraya ve bizim kültürümüze ait kılıyor...


İnternet filtresi işbaşında!...


İnternet filtresi çalışmaya başladı."çocukların" beyinlerine,dünyayı anlama çabalarına filtre.Darwin de porno ile iştigal eden sitelerle aynı kefeye konuldu.Yaşlı başlı Darwin,doğa üzerine sayısız araştırmalar yapıp sağlam bilimsel teorilere varmış bir bilim adamı değil,her türlü fanteziye açık bir porno oyuncusu artık!...Darwin'i  aynı anda üç beş azgın kadını doyuma ulaştırıp yine de bana mısın demeyen bir porno oyuncusu olarak hayal etmeye çalışıyorum.Yaşlı Adamı önce küçümsüyor,alaya alıyor o azgın kadınlar..Sonra  Darwin pantalonu indirip "ya Allah" diyerek girişiyor o hiç inmeyen pipisi ile bu azgın fahişelere...Kadın,Darwin'in altında inim inim inlerken "ohhh..maymunum,erectusum,neandertalim" diyor.Bu adamların kafasındaki Darwin böyle birşey olmalı.Sabi sübyanları sapkınca fikirlerle zehirleyerek baştan çıkaran,onları zevk ve şehvet uçurumlarında sonu gemez arayışlara iten bir şeytan.Oysa Darwin'i yadsımak,bütün biyoloji bilimini yadsımak değilse ne?Biyolojinin hiçbir alt dalı evrim teorisi olmadan düşünülemeyecek kadar iç içe geçmiştir onunla.Darwinci evrim teorisine alternatif olduğu söylenen yaradılış teorisinin dünyayı açıklamak varoluşu anlamlandırmak gibi bir derdinin olmadığı,sadece bir takım dogmaları herhangi bir bilimsel temele dayanmadan doğrulamak amacını güden bir safsatadan başka bir şey olmadığını yakın zamanlarda katolik kilisesi bile anladı.Ama bizimkiler inatla bunun peşinden gidiyorlar.Gerçeği görmekte inat etmeseler, hücre teorisinin de ,genetiğin de,moleküer biyolojinin de evrim teorisi ile iç içe geçmiş olduğunu,evrim teorisinin diğer teorilerden soyutlanamayacağını anlarladı.Bu kafa,bu zihniyet bana kalırsa islam  dinine de zarar veriyor.Çünkü çağımızda din ile  bilim bu şekilde düşmanlık halinde değil,birbirine karşı anlayış içinde olması lazım...

8 Aralık 2011 Perşembe

Muz Kabuğunun son kurbanı...


Oturarak kıç büyütmek!...

Habere bak,fotoğrafa bak!..Oturmak kalçaları büyütüyormuş!Bu haber, Radikal online'dan...Sanki haber gerçek değil de fotoğrafa göre özel olarak uydurulmuş gibi.İsrailli bilim adamları uzun süre egzersiz yapmadan oturanların götlerinin büyüdüğünü bilimsel olarak kanıtlamış!Böyle bir araştırmayı da kıç büyütme konusunda büyük deneyim sahibi bir ülkenin bilim adamlardan beklenirdi!Filistin topraklarını her geçen gün biraz daha gasbedip üzerinde kıç büyüten İsrail'den.Neyse,bunu bir yana bırakalım.Fakat böyle bir habere uygun fotoğraf , kıçı göbeği büyüyüp vücudu deforme olmuş bir insanın fotoğrafı olmalıydı değil mi?Ama kim bakar ki  bu internet aleminde öyle bir fotoğrafın bulunduğu haberlere?.Bilmem kadının poposunu photoshop'layarak mı bu hale  getirdiler?Yoksa haber fotoya uysun diye kıçtan mı uyduruldu?Kimdir bu kadın?Banka memuresi mi?Ben hiç görmedim buradaki gibi  özel dekolte kıyafetle çalışan banka memurunu...Fotoğrafın çekim açısı da, bunun aşağı doğru uzatılan iphone gibi bir makina ile çaktırmadan çekilmiş bir fotoğraf olabileceğini düşündürüyor.Aslında Jennifer Lopez' da küfeyi bu şekilde büyütmüş olabilir.Baksana abi,kadının götü büyümüş ama başka bir yeri deforme olmamış.Demek ki büzzük bu şekilde büyütülebilir.Fakat bir hanım büzzüğü ideal ölçülere gelince artık oturduğu yerden,yani kuluçkadan kalkmalı,götünü kaldırıp azıcık egzersiz yapmalı.Yoksa bu göt büyümesi bir azdı mı,öyle sağa sola yayılır gider.Pirince giderken evdeki bulgurdan olmamalı.Artık seksi göt Jennifer Lopez'un ayrıcalığı olmayacak.O nedenle İsrail'in bilim dünyasına yaptığı bu hizmet,Filistinlilere yaptıklarını unutmamıza neden olmalı...


İşte o haber :http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1071787&Date=08.12.2011&CategoryID=79

7 Aralık 2011 Çarşamba

6 Aralık 2011 Salı

Temizlik hastası herifin son macerası


Kadınlar ne tür erkekten hoşlanır?


Ne acayip bir sonbahar pazarı!...Gelenin geçenin kafasına sıçan bir kuş,kadınların güldüren erkeklerden hoşlandığını bir yerden duymuş fakat fiziksel temas olmadan güldürmenin marifet olduğunu bilmeyen bir ayı,gıdıklandığı zaman kendini kontrol edemediği için gülen,bu nedenle ayının elinden kurtulamayan bir genç kız ve kulağı iyi duymadığı için yanı başındaki taciz olayını cilveleşme sanan bir adam....

6 Kasım 2011 Pazar

Sincaplar neden meşe palamutunu paylaşamıyor?

   


Yok böyle bir dans abi,iddialıyız bu konuda..Buz Devri 3 adlı bu çok başarılı animasyonun "sincapların dansı" sahnesini paylaşmadan edemedik.Ama bir türlü çözemediğimiz bir mevzu var.Nedir bu meşe palamutu abi?Erkek sincap serinin ilk filminin ilk sahnesinden beri neden bu kadar değersiz,bu kadar aptalca br şeyi,meşe palamutu gibi o dönemde bile her yerde bulunacak bir şeyi neden bu kadar önemsiyor,neden başı türlü türlü belaya girse de ondan bir türlü vazgeçemiyor?Onun için çok değerli bir şey bu,kesin.Ama neden değerli?Burası muamma...Serinin üçüncü filminde çok güzel,işveli bir sincap hatunla tanışıyor.İşe bak,dişi sincap da meşe palamutu için ölüyor.Erkek sincap dişiyi ilk gördüğü anda bayılıyor,ama meşe palamutundan da vazgeçmiyor.Onun için dişi ile amansız bir rekabete girişiyor,ama giderek meşe palamutunu unutup tüm arzusunu dişiye yöneltiyor.Çözebildiniz mi bu hikayenin sırrını?Kesinlikle bunun sırrı çözüldüğü zaman, neden yaşadğımız sorusu da cevabını bulmuş olacak.Ama zor işte yanıtlamak.Freud'a filan referans vererek kıvırmadan nasıl cevaplanır bu soru?Nedir meşe palamutu?


Neyse ne abi.Ama şurası kesin ki,bu ikilinin dansları da süper,aşkları da.Meşe palamutu bu kadar süper bir şeyi açığa çıkarmak için bir aracı sadece belki de...Neyse ne?Hayat her şeye rağmen kaşınmaya değer işte....

Kurban Bayramınız kutlu olsun!...


5 Kasım 2011 Cumartesi

Kurban Bayramı Eylemcileri

Vejetaryen kız ile erkek arkadaşı,kurban bayramında eylemde idiler.Ama eylem öncesi kızın canını çok sıkan bir şey oldu...

Kurban bayramı mönüsü: kelle paça

Şefinizden kurban bayramı mönüsü kelle paça...Qfiyet olsun efendim!...

Recep Tayyip,Sultan-ı Devletlu!

Recep Tayyip,o artık sultan....





Bir zamanlar böyle idi..Yukarıdaki dönüşüme photoshop ile uğradı...Kullandığımız bu resim dışında hiç bir fotoğraf kullanmadık..Kavuk ve kostüm photoshop'un malzemeleri ile üretildi...

2 Kasım 2011 Çarşamba

13 yaşındaki N.Ç.'ye Tecavüz Davası


Böyle bir kararı hazmedemiyoruz.Çünkü 13 yaşında bir kızın tecavüz davası,yalnızca kendi davası olamaz;toplumumuzun davasıdır bu.Bir toplum olarak adalet önünde verdiğimiz bir sınavın davası.Bu sınav nedeni ile N.Ç'nin davasına insan hakları örgütleri,sivil toplum kuruluşları sahip çıkmıştır.Davanın bu şekilde sahiplenilmesi ve mahkeme üyeleri üzerinde manevi baskı oluşturacak şekilde kampanyalar yapılması,adil yargılama ilkesini zedelemez.Tam tersine bu baskı,adaletin yerine gelmesini sağlayabilir.Çünkü N.Ç.'nin davasında adalet Tanrıçasının gözleri bağlı olarak vereceği karar,adaletsiz olacaktır.Çünkü mağdur bir çocuktur.Bir çocuğun bu olaylar neticesinde yaşayabileceği büyük travmayı hayal etmeden,bu travmanın bütün etkileri hesaba katılmadan,yani gözünü alabildiğine açmadan ,adil bir karar vermek olanaksızdır.Oysa N.Ç..'nin davasında yerel mahkeme ve yüksek mahkeme yargıçları ısrarla gözlerini kapatmışlardır.Yalnızca gözlerini kapatmamışlar,kulaklarını da tıkamışlardır.Aldıkları tepki karşısında Yargıtay bir açıklama yaptı:Suç fiillerinin eski ceza yasası döneminde işlendiğinden bu yasa hükümlerine göre ceza vermek zorunda kaldıklarını,yeni yasa hükümleri uygulansa cezanın daha ağır olacağını söylediler.Oysa bu,"su nerede?inek içti!İnek nerede?Dağa kaçtı!" demekten farksızdır.Çünkü bu davada,uygulanan ceza hükümlerinde değil,delillerin değerlendirilmesinde bir sorun vardı.Yerel mahkeme ve yargıtay,mağdurun rızası olduğuna kanaat getirmişlerdi!.Oysa N.Ç.'nin etrafında öyle sistemli bir fuhuş mafyası organize olmuştur ki,13 yaşında bir kızın bütün bu baskı karşısında rıza olmasının kabulü olanaksızdır.Üstelik mağdur,devlet koruması için Sosyal Hizmetlerin hmayesine alındığında perişan halde olduğu,oturmakta güçlük çektiği ve çok sayıda ameliyat olduğu soruşturma kayıtlarına girmiştir.Ayrıca küçüğe tecavüz,etkisi zaman içinde açığa çıkan bir fiildir.Yalnızca fiilin gerçekleştiği tarihin esas alınması kabul edilemez.

"Mağdurun rızası vardı " biçimindeki bir mantık,adaleti yerine getirenlerde değil,çocuk tecavüzcülerinde karşılaşıldığında normal karşılanması gereken bir zihniyetin ifadesi olmalıdır.Burada "adaleti yerine getirenler tecavüzcüler gibi düşünüyor" demek mümkün değil elbette.Yine de tecavüzcülerle "adalet dağıtıcıların" düşünme tarzını birbirine yaklaştıran ortak bir zihniyet dünyasının varlığından söz etmek konu dışına çıkmak anlamına gelmez.Erkek egemen bir zihniyet dünyasıdır bu.Yasalar yapılarken ve adalet uygulanırken bile kadınların özgürlüklerinin ve varolma haklarının pek hesaba katılmadığı bir zihniyet dünyası.Bu, Adaleti çiğneyenler ve adaleti uygulayanların bilerek ya da bilmeyerek suç ortaklığı yaptıkları bir dünyadır.Böyle bir zihniyet dünyası olmasa idi,bu suçu işleyenler ve iştirak edenler,bildiğimiz sabıkalı ve suça eğilimli kişiler olurlardı,N.Ç.'nin davasında olduğu gibi  bürokratlar,bankacılar ya da rütbeli askerler değil...

N.Ç.'nin başına gelen bu olayla "kürt" sorunu dediğimiz olgu arasında benzerlikler olduğunu söylemek de aşırı bir yorum değildir kanımca.Çünkü N.Ç.'nin tecavüze uğradığı Mardin,tecavüze uğrayanların ailesi tarafından katledilmesinin gelenek olduğu bir yerdir.Böyle bir yerde onlarca kişinin tecavüzüne uğradığı halde ailesinin bunlara göz yumması akla ve tecrübeye uymayan bir durumdur.Fakat tecavüzcü kişilerin, içlerinde asker kişiler de bulunan bölgenin önemli bürokratları olması,cinsel sömürü  ve istismar olaylarının sistematik olduğu ve mafya benzeri bir yapılanma ile icra edildiğini düşündürüyor.Ayrıca bu tip bir cinsel sömürü sisteminin bölgede yaygın olabileceğini de akla getiriyor.Böyle ise,kimsenin bu olayı kürt sorunundan ayrı değerlendirilmesini söylemeye hakkı yoktur.Devletimizin o bölgede mağdurları koruma ve himaye etme üzerine bir egemenlik kurmamış olduğunu,mağdurların ve güçsüzlerin sömürülmesi üzerine kurulu vahşi yarı feodal sisteme suç ortaklığı ettiğini göstermektedir.Belki de Türk devletinin egemenliğinin buralarda sürekli sallanmasının nedenini de tam burada aramak lazımdır : Bürokrasisi,askeri ve adalet sistemi ile "mağdurların devleti" olamamasında...





1 Kasım 2011 Salı

Yargıtay hükmü ile hukuk oldu guguk!...



Yargıtay,çok sayıda yaşlı başlı erkeğin aylarca  tecavüzüne uğradığında sadece 13 yaşında olan kızın davasının temyiz incelemesinde,"kızın durumun ahlaki kötülüğünün farkında olmasına rağmen o erkeklerle para karşılığnda,isteyerek beraber olduğuna"hükmetti.Böylece hukuk sistemimiz,adaletin yanında değil,iki bacağının arasından "guguk guguk!" yapan yaşlı başlı erkeklerin "masumiyetinin"  yanında yer aldı.Hukuk da oldu "guguk!"Vatana millete hayırlı olsun efendim....Guuuguuuk!...Guguuuuukkk!...

31 Ekim 2011 Pazartesi

Nasrettin Hoca


Sevgili Nasrettin Hocamız...Şakalarından ve pratik filozofluğundan başka bir miras bırakmadığı halde,elindeki kanlı kılıçları ile yedi düvele nam salan ünlü Osmanlı Padişah ve Paşalarından daha değerli saydığımız büyük insan....

29 Ekim 2011 Cumartesi

Bebek neden ağlıyormuş?

Bebeğin neden ağladığı üzerine ortaya atılan en yeni,en ilginç teorilerden biri...Saçma gibi gelebilir size...Ama belki de,bu konudaki gerçek,bizim düşündüğümüzden daha saçmadır...kimbilir:)))

28 Ekim 2011 Cuma