bir zamanlar bu alemde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bir zamanlar bu alemde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2013 Pazar

Barış Sürecinin neresindeyiz?


Bu karikatürü çizdiğimde Türkiye'de "barış süreci"dediğimiz şey henüz başlamamıştı.PKK eylemleri ve askeri operasyonlar tam gaz sürüyordu.Güneydoğuda bildiğimiz o iç savaş hali 30 yıldır sürüyordu.Çatışmaların sürüp gitmesinin  belki bu iç savaştan nemalananlar hariç kimseye bir yarar sağlamayacağı çok açık hale gelmeye başlamıştı.Buna rağmen geleneksel savaş ve olağanüstü hal durumunun sürüp gitmesini savunanların sayısı hiç de azalmış görünmüyordu.Ergenekon ve Balyoz davası gibi iki büyük dava açılmasına karşın ciddi bir barış ve yumuşama süreci olmaksızın askeri vesayet sisteminin sona ermesine imkan da yoktu.Üstelik sözünü ettiğim o iki dava da öyle bir seyir izlemişti ki,askeri vesayeti bitirmek yerine,sivil bir vesayet sistemi ve bir çeşit yargı diktasına yol açmıştı.Türkiye'deki hastalıklı semptomları büyük çoğunluğunun ortadan kalkması ve bir nebze demokratik bir iklimin egemen olması için bu savaş halinin mutlaka sonlanması gerekiyordu.İşte bu karikatür,türkiye coğrafyasındaki savaşın kimseye yarar sağlamadığı fikri üzerine kurulmuştu.Ama bir süre sonra Türkiye'ye barış değilse de bir iyimserlik havası egemen olmaya başladı.Barış için bir yol haritası çizildi.PKK'lı militanların silahlı olarak ülke dışına çıkılmasına izin verildi.Toplumun saygın isimlerinden "akil adamlar" diye adlandırılan bir heyet oluşturuldu.Bu heyet özellikle çatışma ve karışıklıkların yoğun yaşadığı bölgelere i ziyeretler düzenleyip halkla toplantılar yaptılar,barış sürecinin nasıl işleyeceği konusunda değerlendirmeler yapıp bu değerlendirmeleri rapor haline getirdiler.O günden beri Türkiye bir çatışmasızlık atmosferinde yaşıyor.

Bütün barışsever insanlar gibi bu sürecin mutlaka başarıya ulaşmasını umuyorum.İnsanlarımızın ölmemesi,bölgenin antidemokratik koşullara mahkum olmaması,bölgenin yoksulluğunun önlenmesi için barış süreci şart.Fakat bu süreç büyük ölçüde başarıya ulaşmadan Türkiye'deki askeri veya sivil vesayetin sona ermesi ve üst düzey bir demokrasinin inşa edilmesi olanaksız.Peki bu sürecin sonunda ülkenin bölünme tehlikesi var mıdır?Elbette vardır.Ama sürekli ve yoğun bir çatışma ortamında da bu tehlike vardı.Çoğumuz için kabullenmek güç olsa da,bölünmek de bir çözüm olarak düşünülebilir.Ama gerçek bir bölünme ve ayrışma olasılığını önleyecek binlerce çeşitli yol da bulunabilir.Barış sürecinin her konuda uzlaşma ile sonuçlanacağını beklemek de yanlıştır.Bazı konularda uzlaşma ya çok uzun yıllar içerisinde sağlanacak, bazı konularda ise belki de hiç uzlaşma sağlanamayacaktır.Önemli olan karşı tarafın kendini demokratik yollardan ifade edebilmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır.Barış süreci dediğimiz,işte bu amaca hizmet ederse;yani adil bir seçim barajı,ifade özgürlüğünün önündeki engellerin ortadan kaldırılması,geçmişin faili meçhul karanlık olaylarının üzerine kararlılıkla gidecek adil bir yargılama mekanizmasının işletilebilmesi gibi büyük  demokratik reform ve atılımlarla mümkün olabilecektir.Kötü ve karanlık günlere tekrar dönülmemesi dileği ile...

9 Aralık 2011 Cuma

Mağara Devrinde Kaya Gibi Sert Kurallar Geçerlidir!...


Yazısız olarak düşündüğüm bu karikatürüme sonradan bir konuşma uydurarak alttaki yazılı versiyonunu oluşturdum.Bazılarına yazı,gereksiz görünebilir.Fakat kanımca yazı ile karikatür kendine apayrı bir dünya kuruyor.Tipleri ve durumları yerlileştiriyor.Yazı ve kültür öncesi mağara devri çağını,adeta buraya ve bizim kültürümüze ait kılıyor...


31 Ekim 2011 Pazartesi

Nasrettin Hoca


Sevgili Nasrettin Hocamız...Şakalarından ve pratik filozofluğundan başka bir miras bırakmadığı halde,elindeki kanlı kılıçları ile yedi düvele nam salan ünlü Osmanlı Padişah ve Paşalarından daha değerli saydığımız büyük insan....

16 Ekim 2011 Pazar

Karikatürcülerin tarih bilgisi üzerine...



Mesela insanlarla,onlardan 180 milyon yıl önce yok olmuş dinazorlar bir arada çizenlerden biri de bizzat karaketörcünüzün ta kendisidir!...




26 eylül 2010 tarihinde bu blogda yayın ladığımız karikatürümüzdür..Cahil olduğumuzdan değil,taş devri ile ilgili klişelerden yola çıkarak karikatür çizmenin kolay olması nedeniyledir...Bir de çocukluğumuzda izlediğimiz "taş devri" adlı çizgi filmin üzerimizde bıraktığı etkinin de payı olmalıdır...




Bu da bir başka karikatürcüye ait...

9 Ekim 2011 Pazar

Yılın düğünü / the wedding of the year

Yılın düğünü King Kong ile Sarışın arasında idi...Uzun bir nişanlılık dönemi boyunca sevdiği hatunu yememeyi başaran canavar goril,sarışını aşkına ikna edip nikah masasına oturtmayı başarmıştı.Peki canavarların arasında hangi konuşma geçiyordu?Bunun cevabı da aşağıdaki karikatürdedir efeemmm



21 Temmuz 2011 Perşembe

Kazıklı Voyvoda (III. Vlad)


Kazıklı Voyvoda(III. Vlad),Dünya tarihinin gördüğü en akla hayale sığmaz sapık idi.Onbinlerce insanı kazığa oturtmuştu.Kazığa oturtarak öldürttüğü mahkumların kanını içtiği söylentisi kendisinin vampir olduğuna inanılmasına yol açmıştı.19. yüzyıl romancısı Bram Stoker,Kont Drakula adlı romanını yaratırken ondan esinlenmişti.Karikatür çizmeye başladığı günden beri enteresan tiplerin peşinden koşturan Karaketörcünüzün böylesine gerçek ötesi bir manyağın karikatürünü çizmeden geçmesi olanaklı bir şey değildi elbette!...
Kazıklı Voyvoda Kimdir :wikipedia.org

9 Temmuz 2011 Cumartesi

DİNAZORLAR DÜNYASINDAN HABERLER...

Dinazorlar çağının bilinen en büyük etobur dinazoru T-Rex'ti.Bu dinazorun güçlü bacaklarına rağmen,ne işe yaradıkları çözülememiş olan minicik ön ayakları(elleri) vardı...

Karaketörcü'nün notu :Burada gördüğümüz oyuncak dinazorlar,oğlumun dinazor oyuncaklarıdır...Photoshop ile yapılmış,kolaj-fotoğraf-karikatürdür...



7 Temmuz 2011 Perşembe

Osmanlı Devrinde Şike Nasıl yapılırdı?..



Bütün savaşları bilek gücü ile kazanmadı Osmanlı..Ulusal Kahramanımız Kara Murat Frenk ve bizanslıların mal olduğunu keşfetmesinden sonra bazı savaşlar şike ile kazanıldı...Fenerbahçeyi hor görmeyin...Genlerinde var,kanında var!...