recep ile kemal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
recep ile kemal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2022 Pazartesi

Cumhurbaşkanımızın Kurban Bayramı konuşması... Sadece sitemizde!



Kıymetli vatandaşlarım. Bugün itibariyle kurban bayramının ikinci gününe girmiş bulunuyoruz. Bayramlar milletimizin kucaklaşma, el öpme, hal hatır sorma, şeker yeme, harçlık verme ve harçlık alma, büyük ve küçükbaş hayvanları boğazlama,kavurma kavurma, 3 aylık et stoklama günleridir. Hepinize mübarek olsun. Bilindiği gibi hak tealanın gönderdiği İbrahim peygamber  oğlunu Allah'a kurban etmek istemiş, Cenabı Hak da bir melek vasıtasıyla koç göndermek suretiyle bu cinayeti önlemiştir. Niye büyükbaş hayvan göndermemiş?Kanaatimce büyükbaş hayvana yedi kişi girildiğinden, bir seferde 7 peygamber gönderme kafa karışıklığına neden olacağı için bir peygamber için bir Koç göndermiştir. Koçu kurban ederek etinden adana, şiş köfte ve pirzola yapıp afiyetle oğlu İsmail ile beraber yemişlerdir.Tabii o anda İsmail "babacığım koç gelmeseydi beni de mi böyle kebap eyleyecektin?" diye sormuş mudur sormamış mıdır, bunu diyanet işleri başkanımıza sormak lazım.Noldu? Ali Erbaş canlı yayına mı bağlandı? Yav şimdi sırası mı cevap vermenin? Neyse onun cevabını sonra hallederiz. Şimdi Ali gitsin, bugünkü konuşma metnime münasip bir cuma hutbesi hazırlatsın. Neyse efendim. Ne diyorduk. İyi bayramlar. Kıymetli vatandaşlarım! Bildiğimiz gibi kurban bayramında kavurma yemek çok güzel. Ama bu güzelliği gölgeleyen bazı talihsiz vakaların da vakıa olduğu  bir hakikat. Kaçan danalar, kovalayan danalar, isyan edip izinsiz kaçış yapan danalar. Danayı keseceğim diye afedersiniz kendini kesip hatta öldüren talihsiz vatandaşlar. Haa aklıma gelmişken... Bazı vatandaşlar soruyorlar Cimer'den. Sayın cumhurbaşkanım. Danayı keseceğim diye kendini kesip öldüren acemi kasapların etini yemek caiz midir? Afedersiniz bu cimerden sorulacak soru mudur ya? Biz de bu tür şeyleri Ali Erbaş hocamıza yolluyoruz cevap vermesi için. Afedersiniz Nurettin Nebati'ye mi yollayacağız? Nurettin'in ekonomiden anladığı yok ki dini konulara cevap versin? Enflasyonu düşüreceğiz dedi hala düşürecek. Afedersiniz 6 ay sonra düşecekmiş. Ölme eşeğim ölme! Bu Nebatiyi de bay Kemal başıma bela etti zaten. Bu işi Nebati iyi yapar diye Özgür Özel ile haber yollamış. Hani şu durmadan bize laf çakan Özgür Özel motoru dizel bir cehapeli var ya. Onunla. Ben de dedim ki haydi bir deneyelim. Ama başarılı olmazsa bu millet sizden hesap sormasını bilir. Eyy Cehape! Ey bay Kemal! Bu millet sizden son yirmi yılın hesabını sormasını bilir! Diyor ki, iktidara gelip son 20 yılın hesabını soracağız. Hesap soracakmış! Ama bay Kemal, halk tivi  denilen terörist yayına çıkıp sallıyorsun son yirmi yılın hesabını soracağım diye. Son 20 yılda Ekrem İmamoğlu'nu ben mi belediye başkanı yaptım? Mansur Yavaş'ı ben mi başkan yaptım. Akşener' le, Fetö ile, Demirtaş ile Pkk ile ben mi işbirliği yaptım? ama biz senin son yirmi yılın hesabını vermemek için Dubai'ye yerleşme planı yaptığının haberini çoktan alıp ona göre tedbirler koydurduk. Yok öyle hem soyarım hem kaçarım bay Kemal. Sözüm söz! Ben bu yirmi yılın hesabını senden sormazsam Namerdim. 

Son olarak üzüldüğüm bir mevzu daha var Muhterem vatandaşlarım. Biz o kadar duble yol, bölünmüş yol, beş şeritli yol yaptıysak da Malesef bayram dönüşlerinde trafik kazalarını önleyemedik. Adama paralı duble yol yapıyoruz para vermemek için köy yollarından gidiyor böyle birşey var mı ya? Paraya kıymamak için canından olan sevgili vatandaşlarım. Bir daha bedava yollardan gideceğim diye tekrar ölme. Sevgili vatandaşlarım. Siz o yollar paralı diye kullanmazsanız müteahhitlerimiz nasıl kazanacak? Hoş, geçmesen de ödüyorsun çünkü Cengiz bey ağlamasın diye hazine garantileri verdik. Ondan sonra diyorsun ki ne bu pahalılık ne bu fiyatlar?Afedersiniz cebimizden mi verecektik? Elbette hazine ödeyecek. Paralı yollardan geçmemek vatana ihanettir. Cehapeyle, Fetöyle, pekaka ile iş tutmaktır. 

Kıymetli vatandaşlarım. Sözümü burada noktalarken hepinizi Yüce Allaha emanet ediyor ve Payitaht Abdülhamit'in son bölümünü kaçırmamak içi. Plan programınızı ona göre yapmanızı tavsiye ediyorum. 


18 Eylül 2011 Pazar

Kemal Recep'i öpücek mi?Öpmicek mi?

Kılıçdaroğlu,Gazze'ye gönderilen gemilere,Gazze limanına kadar Türk savaş gemileri eşlik ederse Erdoğan'ın alnından öpeceğini söylemişti.Erdoğan'da "Onun o lekeli dudağına alnımızı uzatmayız" demişti.Kılıçdaroğlu Penguen dergisinin kapağında olduğu gibi ağız kokusu giderici sprey falan mı sıkıyor ağzına,bilemeyiz.Kılıçdaroğlu reddedilmiş olmasına çok bozulmuş olabilir fakat hemen akabinde Erdoğan'ı öpmesine fırsat yaratacak bir olay ortaya çıktı.Hükümet MİT vasıtası ile PKK ile gizli görüşmeler yaptığı internet ortamında ifşa oldu.Daha önce Kılıçdaroğlu,hükümetin PKK'lılar ile gayri resmi görüşmeler yaptığını öne sürmüş,fakat Erdoğan "ispat edemeyen şerefsizdir" demişti..Eee şimdi ne olacak?Kılıçdaroğlu Erdoğan'ı öpecek mi?Karaketörcünüzün bu konuda ne düşündüğünü merak eden varsa söyleyelim:Devletin ve hükümetin PKK'lılarla gizli görüşmeler yapması değildir çirkin olan şey...Kamuoyu önünde sergilenen riyarkarlıktır.Bu Riyakarlığı iktidardaki parti de ana muhalefet de yapmaktadır.Devlet eskiden beri PKK ile gizli görüşmeler pazarlıklar yapmaktadır ve Bu durumu muhalefet partileri de bilmektedir.Ama kamuoyu önünde "biz onları asla muhatap almayız" mealinde ikiyüzlü bir tavır sergilenmektedir.Devlet pazarlık yapmaktadır çünkü bu savaş 30 yıldır sürmektedir . Devlet hukuku,adaleti,insan haklarını çiğneyecek her şeyi yaptığı halde PKK'yı dize getirememiştir.Ne kadar şiddete başvurulursa başvursun şiddet artmışrır.Olayları azaltmak uğruna Pkk'dan daha da kanlı Jitem gibi gizli örgütler kurulmuş,fakat olayları daha da büyütme dışında bir sonuç elde edilememiştir.Bu şartlarda daha çok kan akmaması için karşı tarafla görüşmeler pazarlıklar yapılması doğal bir sonuçtur.Gel gör ki bunlar kamuoyundan saklanmakta,insanlara asla taviz verilmeden bu savaşın yürütüldüğü yalanı söylenmektedir.Muhalefet de bilmektedir görüşmeler yapıldığını,başka türlüsünün de mümkün olmadığını,fakat bu konuyu Hükümeti sıkıştırmak için istismar etmekten kaçınmamaktadır.Çünkü görüşme,pazarlık gibi karşı tarafın muhatap alındığını gösteren şeyler,oy kaybettirecek faaliyetlerdir.Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirmek için,kalıcı bir barışın temellerini sağlamak için, atılacak her ciddi adım oy kaybına neden olacaktır.Çünkü bu ülkede milliyetçilik,milli duygular,şöven hisler ,sürekli tırmandırılmış,siyasal rant kaynağı haline getirilmştir.Bu sorunun şöven bir milliyetçilik anlayışı ile çözülemeyeceği,geçen 30 küsür yılda ayan beyan ortaya çıkmış olmasına rağmen,atılacak adımlar oy kaybı da getireceğinden,bu iki yüzlü oyuna devam edilmektedir.Bir kez daha hatırlatalım :"İnsanlarımızı kaybetmektense oy kaybetmeyi göze alırım" diyebilecek bir vizyona sahip olan bir anlayış dışında kimse çözemez Kürt sorununu.Bu nedenle, bize göre hükümetin gizli görüşmeler yapması değil,bunun sürekli kamuoyundan saklanması,sahnede böylesine bir riyakar oyun oynanmasıdır asıl çirkin olan...

18 Eylül 2010 Cumartesi

Siperde Çömelme Ayakta Durma Polemiği!...



Bir aralar çömelme ayakta durma polemiği vardı..O konu hakkında yeni bir karaketör konusu geldi aklıma..Biraz geç oldu,amma sağlık olsun ne diyeyim!...

16 Eylül 2010 Perşembe

Bir Halkoylaması fıkrası!...



Referandumdan sonra "pilajlar ve sahiller partisi" CHP'nin bir çok üst düzey parti mensubu üyesinin "evet" oyu kullandığı ortaya çıkınca,Kemal kılıçdaroğlu böyle halt işleyen partilileri toplamış..Başlamış fırça atmaya...

-Yav siz deli misiniz?hadi ben,bir kaza oldu oy kullanamadım..Sizin aklınızdan zorunuz mu var..

Evet oyu kullanan partililer;
-Napalım demişler.İmam osurursa cemaat sıçar!...

Referandum Sonrası Akılda Kalan Sorular!...




Kafamı kurcalayan altışar şıklı halkoylaması problemleri!...

1)"Önemli olan boy değil soy!.. soy!.." diye haykırıyordu Kasımpaşalı Tayyip-ül Recep.Gandi Kemal boyunun ölçüsünü mü almış oldu halkoylamasında?ya hayır oyları fazla çıksa idi?..Soyunun ölçüsünü mü alacaktı Tayyip-ül Recep?...

2)Mitinglerde birbirine laf sokma yarışına girmişti ya bunlar...Kasımpaşalı Tayyip-ül Recep "önemli olan boy değil soy!.. soy!.."lafına karşı Gandi Kemal,"önemli olan boy değil işlev!..işlev!" deseydi,daha mı terbiyeli bir yaklaşım içinde olurdu?...

3)Tayyip-ül Recep "taraf olmayan bertaraf olur!" diye tehdit savuruyordu ya..Peki ne fener,ne gassıray,hiçbir takımı tutmayan bir adam "bertaraftar"mı olmak zorunda idi bu durumda?...

4) "Taraf olmayan bertaraf olur!"diyen Tayyip-ül Recep,halkoylamasının sonucu belli olunca,"Fvet diyen de hayır diyen de kazandı...Türkiye kazandı!" dedi.Peki bertaraf olanlar nolacak?..Türkiye kazandı denildiğine göre onlar yurtdışına mı sürülecek?