sansür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sansür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2011 Perşembe

Harakiri Dergisi nasıl kapatıldı!


Harakiri Dergisi üçüncü sayısında iflas etti,kapanmaya mecbur kaldı!...Kutlukhan Perker'in yönetimindeki mizah dergisinin adını ilk kez,Muzır Kurulu tarafından "müstehçen" bulunup poşete sokulma kararı alındığında duymuştum.12 eylül döneminin en gerici kurumlaşmalarından olan muzır kurulu(küçükleri muzır neşriyattan koruma kurulu),basın özgürlüğüne ve düşünce özgürlüğüne yaptığı tehditlerle bu güne kadar çokça tartışma yarattı.Dünyanın demokratik ülkelerinde serbestçe yayımlanan kitaplar bu kurulca muzır bulunup toplatıldı.Fakat bunca tartışılmasına karşın,muhafazakar iktidarlar bu kuruldan vazgeçmek istemedi. İlk defa bir mizah dergisi poşete konulmak istendi.Çünkü şimdiye kadar mizah dergilerine karşı üstü kapalı bir hoşgörü vardı.Mizah dergilerindeki çıplaklık da,küfürlü argolu sözler de,bu hoşgörü sayesinde,ama belki de mizahın ciddiye alınmak istenmemesi nedeniyle,müstehçen sayılmamıştı.Fakat AKP iktidarda palazlandıkça mizah dergilerine karşı gösterilmiş olan müsamaha da ortadan kalkıyor gibi.Muhafazakar bir iktidarla demokratlığın,hoşgörü ve uzlaşmacılığın nereye kadar yan yana durabildiğini de zamanla daha iyi göreceğiz.Harakiri'nin iflasının nedeni ise, muzır kurulunun cezai yaptırımlarıymış!...İlk dergiyi poşete koyma kararı alındıktan sonra bu karar tebliğ edilmeden ikinci sayısı dağıtıldığı için para cezasına çarptırılmış.Bu para cezası 100.000 lirayı buluyormuş. Bu parayı karşılayamayacaklarını anlayan Dergi yönetimi,yayına son verme kararı almış.2. Sayısını görmüştüm.Pek komik değildi,ama özenli bir dergi idi.İleride popüler mizah için düzeyli bir çizgi oluşturabilecek bir izlenim yaratmıştı.Şimdiki mizah dergileri gibi karmakarışık ve özensiz değillerdi en azından.Bu dergiyi müstehçen saymak,mizah düşmanlığından başka bir şey değildi,ama bu da oldu.

Bu da bizim muzır kuruluna,poşete sokulma kararı alınan yayınların poşetlerinin nasıl olacağı konusunda naçizane tavsiyemizdir...





haber kaynağı için tıklayınız

20 Mart 2011 Pazar

BLOGUMA DOKUNMA!...




En sonunda açıldı ama yuh ulan yuh be!...Neymiş dijitürk'ün telif haklarını ihlal eden bir kaç tane blog varmış..Ben mi ihlal ettim lan?Üç tane blog yaramazlık yaptı diye sen tut yüzbinlerce bloga erişimi engelle!...Kanunda elbette böyle birşey yazıyor,ama Anayasada ifade özgürlüğü ile ilgili temel haklar var,uluslararası anlaşmalar var onlar ne olacak peki...Bir kaç blog yanlış yaptı diye sen tut,yüzbinlerce insanın ifade özgürlüğünü engelle..Hangi kitapta yazıyor?Hangi hukuk bu?Hukuk fakültesinde okudum,ama orada bizlere önümüzdeki kanunu şablon gibi uygulamayı değil,Anayasaya aykırılık,insan haklarına aykırılık olduğunda duraksamayı öğrettiler.Bunlar kolayca veriyorlar bu kararları.Sonuçlarını hiç umursamıyorlar..Dijitürk'ün parası var bizim yok,onun için mi?Yoksa Dijitürk,istediği kararı çıkartmak için kesenin ağzını mı açıyor?Nasıl oluyor da onların üç kuruşluk çıkarı bizlerin ifade özgürlüğünden önemli oluyor?Uyuyoruz arkadaşlar uyuyoruz.Herkes bloglarında,facebookta,şurada burada sesini yükseltse,bunlar bu kadar kolay karar almazlar.Bir kapatma davasına yüzlerce,binlerce karşı dava açılsa,bunlar bu kadar kolay kararlar alamazlar...Ama biz millet olarak alışkınız itilip kakılmaya değil mi?Gazeteciler yıllarca cezaevlerinde tutuklu kalıyor,yazarlar düşünceleri yüzünden faili meçhul cinayetlere kurban gidiyor değil mi?Alışığız itilip kakılmaya,belki bu nedenle müstehak bunlar bize...Dijitürk'e de yuh!Maçla filan aram olmadığından dijitürk aboneliğim yok..Ama olsa idi..Kırsa idim onların alıcılarını ,kameranın önüne koysa idim facebook'a,ne güzel olurdu...Ne ulan,her sene bir yasak her yıl erişim engeli...Yuh be,hepinize yuh!Dokunma Blogma!...Yetti gari,dokunma!...

26 Haziran 2010 Cumartesi

Google’a alternatif arama motoru abiler!…Ey Türk!..Titre ve Milli Motoruna dön!…

millimotor

 

  İki sene kapalı kaldıktan  sonra Youtube yasağının kaldırılmasından daha doğal birşey olamayacağını düşünüyorduk.Çünkü örnek aldığımız Avrupa’ya bu yasak yüzünden rezil olmuştuk.Adamlar resmen bizimle dalga geçiyorlardı.”Niye yasaklanmış youtube “ diye bizim vatandaşlardan birine sorduklarında Atatürk’e hakaret eden bir Yunanlının koyduğu video yüzünden olduğunu söyleyince,avrupalının kafası iyice karışıyormuş:

-What?

  Gel de adamlara bu yasağın mantığını anlat anlatabilirsen.Bizde ulusal önderimiz Atatürk’ü koruyan bir yasa var.Kimsenin ona hakaret etmesini istemiyoruz.Buraya kadar anlaşılmayacak bir şey yok.Eh müslümanların Hz. Muhammet ile ilgili hassasiyetlerini bildiklerinden,Atatürk’ün  de o kadar kutsal olması gerektiği akıl yürütmesi ile bu yasağı bir yere kadar anlayabilirler,anlayış gösterebilirler..Fakat bu yasağın kime karşı konulduğunu açıklama çok zor gerçekten.Çünkü videoyu koyan bir Yunanlı.Nereden koymuş.Yunanistandan.Eee bizimkiler niye erişimi engelliyor Youtube’un?Yunanlılar kendi ülkelerinde Atatürk’e hakaret ettiklleri için…

-What?

  Haydi diyelim bu yasağın mantığını şu şekilde izah ettik:Bir Yunanlı o videoyu Yunanistan’dan Youtube’a yüklüyor,ama o videoyu buradan Türk vatandaşları da izliyor.Onurları kırılıyor rencide oluyorlar.Eee Youtube’dan bu videoyu kaldırmasını isteseydiniz diyecek Avrupalı..Nasıl cevap vericez?..İstedik kardeşim ama Youtube yetkilileri  sadece Türkiye’den erişimi engelleyebileceklerini söylediler.Biz tamamen kaldırılmasını istiyoruz.Yunanlıların da Atatürk’ü koruma kanununa uymalarını istiyoruz…

-What?..

  Evet kardeşim,biz,kendilerine karşı zafer kazanmış,kendilerini denize dökmekle övünen Atatürk’e hakaret etmeyi Yunanlılara yasaklamak istiyoruz.

-What?..

  Fakat biz Yunanlılar’ın yedi sülalesine,dinlerine,mezheplerine,fener patrikanesine günde beş vakit sövüyoruz..Ama buuu,ayrı bir konu..

-What?What?!…

   Artık buradan sonra bizim Türkün Avrupalı dostuna bu durumu izah etmesi imkansız.Fakat yine de şu şekilde izaha devam edebiliriz:”Aslında mahkeme kararı ile youtube’a erişim engellenmiş olsa da bu yasağın fiilen işlevi yoktu.Çünkü dns denilen sunucular üzerinden youtube’a girilebiliyordu.Youtube’a sadece Türkiyeden giriş yasaktı,fakat dns sunucuları ile yurtdışından giriş yapar gibi girilebiliyordu.Bu girişler oldukça basit işlemlere dayandığından yurttaşların  bu yasaktan çokça şikayetçi oldukları söylenemezdi.Hatta Başbakan bile Youtube yasağını bu şekilde delmeyi öğütlemişti vatandaşlarına.”

   Avrupalı biraz dudak büker olsa da bir parça tatmin oluyor..kafasındaki karışıklık diner gibi oluyor.Fakat bundan sonra neler olduğunu sorunca Türkün işi yeniden zorlaşmaya başlıyor…

   “ Efendim iki yıl sonra bizim Türk yetkililer Youtube yasağına isyan ettiler..Peki kaldırdılar mı?Hayır..Yasağı daha da ağırlaştırdılar.Dns sunucuları üzerinden yapılan girişleri engellediler.Fakat youtube Google’ın birçok servisi ile ortak protokolü kullandığı için birçok google servisinin  aşırı yavaşlamasına neden olup erişimlerini çok güçleştirdiler..”

  -What??

   “Google Earth,Google toolbar,Analitics gibi ücretsiz Google servisleri aslında youtube yasağı ile ilgili olmadıkları halde erişimleri aşırı yavaşladı..”

 -What??

  “ Ama yalnızca mağdur olan ev kullanıcıları değildi.Google üzerinden reklam veren ve Analitics gibi google hizmetlerini kullanan firmaların sitelerine erişim güçleşti.Zarar etmeye başladılar.”

-What???

Ulaştırma bakanı ve bilgi iletişim değerlendirme kurumuna göre bu yavaşlamanın sorumlusu Google,youtube,reklam veren firmalar ve muhalefetti.Google youtube üzerinden reklam alıyor fakat vergi ödemiyordu.Birçok ülkeye yerli sürüm yaptığı halde türkiye için yapmıyordu.Türk yetkililerin telefonlarına cevap vermiyorlardı.Türkiye’de irtibat bürosu açmamışlar ve youtube yasağını kaldırmak için mahkemeye müracaat etmemişlerdi.”

   Avrupalının kafası karışmış ama olayı anlamak için Türk dostuna soruyor:

 -Google neden sitesine erişim engelli olduğu halde vergi ödesin?

- Çünkü gelir elde ediyor..

-Ama siz erişimi engelleyerek onları zarara uğratmıyor musunuz?

-Fakat  bunun sorumlusu kendileri kardeşim.Neden mahkemeye müracaat edip yasağı kaldırmıyorlar?

-Belki de Türk yetkililerle sorunu müzakere edmeyi uygun görmüşlerdir.Google yetkilileri Türk yetkililerle görüşmemişler mi?

-Görüşmüşler.Youtube sözkonusu videoya Türkiyeden erişimi engelleyebileceklerini söylemişler.Ama Türk yetkililer kabul etmemiş.

-Neden?

-Videonun tamamen kaldırılarak Yunanlılara bile yasak olmasını istiyorlarmış bizimkiler..

-What???

-Google yetkilileri Youtube’un  iki ayrı sürümü olmasını,yerli ve global sürüm olmasını,Türkiye’deki yasakların sadece yerli sürümde uygulanıp global sürümün olduğu gibi kalmasını önermişler.Fakat Türk yetkililer istemedikleri bütün videoların bütün dünyada yasak olmasını istiyorlarmış.Kendi yasalarımızı dünyanın her yerini kapsayacak şekilde genişletilmesini istemişiz..

-What?What??What???What???

  Avrupalı bizim yetkililerin deli olup olmadıklarını öğrenmek isteyecek:Türk de hepsinin akıl sağlığının yerinde olduğunu söyleyecek.Acaba doğru mu?

  Neyse…Milli arama motoru yapıldı da kurtulduk Google’dan!Her açılışta istiklal marşı çalıyor.Haydi bakalım arayın Atamıza,ecdadımıza söven o edepsiz videoları.Zırnık bulamazsınız zırnık!…

   Eyy Avrupalı,sen de bizim mantığımızı çözemiyorsan mantıksız olan sensin ulan!Bırak Google yandaşlığını,titre ve aramıza dön!Dilini ve dinini değiştir..Sünnet ol,gel.O zaman rahat rahat anlaşırız…

Milli arama motorunda arama yapmak için resmin üzerini ya da burayı tıklayın