kılıçdaroğlu fıkrası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kılıçdaroğlu fıkrası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Eylül 2011 Pazartesi

Tayyip ile Kemal Facebookta!..



Recep ile Kemal'in arasındaki büyük kıvılcıma tanıklık etti dünyamız.Gazze'ye gönderilecek yardım gemilerine Uluslararası sularda Türk savaş genilerinin eşlik edeceğini söylüyordu Başbakan..İsrail yine saldırmaya kalkarsa bunu açıkça savaş ilanı sayacaktı Türk Devleti.Kılıçdaroğlu ise fırsatı kaçırmayıp sıkıştırmak istedi Başbakanı.."Türk Savaş gemileri Gazze limanına kadar eşlik ederse alnından öpeceğim seni" dedi.Sonrasını,""öptürmem.." "banane banane" tarafını biliyoruz..İronik olan tarafı ise,bizim sık sık PKK kamplarını yerle bir etmek için Kuzey Irak'ı bombalamamız.Peki İsrail'in yaptığı şeyi farklı kılan ne idi?Bizim sütten çıkma ak kaşık gibi mazlum babası pozlarına bürünmemizin?"Kuzey Iraktakiler terörist kampı bizimkilere göre...İyi ama İsrail'de bütün yaptıklarını "Terörle mücadele" doktrinine dayandırmıyor muydu?Başbakana ve onu alkışlayanlara göre "o başka o başka.."İyi de gel hele.Bunları farklı şeyler kılan ne?


İsrail köpeği ile aramızın bozulmuş olmasına sevindik Karaketörcü olarak.Fakat kendi içimizdeki Kürt sorununu çözmeden böyle savaş dayılanmalarını esefle,hayretle,tüylerimiz diken diken karşıladığımızı belirtmek istiyoruz.Kendi kimliklerini özgürce yaşamak isteyen vatandaşlarımızı ayrım yapmadan ezdiğimizi,hukuk ve adalet kavramlarını bir kenara bıraktıp terörle mücadele adına her şeyi mübah saydığımızı aklımızdan çıkarmak istemioruz.

Sayın Erdoğan,"o farklı bu farklı" diye demagoji yapma !Bu çelişkiyi sokacaklar bir gün gözümüze o zaman mızmızlık yapma.Biliyoruz Türkiye'de bir iktidar partisi oy kaybetmeyi göze almadan Kürt sorununu çözecek ciddi adımlar atamaz.Eğer delikanlıysan İnsanlarımızı kaybetmeyi değil oy kaybetmeyi göze alıp gereken adımları at.Ortadoğu ve Müslüman aleminin lideri olmaya çok gönül indirme,keza bu işin sonunda savaş felaketine sürüklenmek gibi bir büyük risk var.Kemal bey,sen de lütfen gaz vereceğim diye gaza gelme.Şunu bil ki,iktidarda ve muhalefette olanlar bu Kürt sorununu çözemedikleri için çok ahını alıyorlar anaların.Orta doğu bir kibrit çakımı ile alev alacak duruma doğru giderken,sakın gaz vermeye kalkma...Bunun vebalinin altından kalkamazsın kolay kolay....


Sahiller ve plajlar partisi lideri Kılıçdarzade Gandi Kemal..Alnından öpmek isteyip reddolunduktan sonraki hali....

11 Ekim 2010 Pazartesi

Plajlar ve Sahiller partisi lideri Kılıçdarzade Gandi Kemal




Yav biz sosyalistler nedense bu Kemal'den bir Gandi çıkacağına bir türlü inanamadık...Aslında CHP'nin de yoksul ve ezilenlere yakın bir parti olduğuna bir türlü inanamıyoruz nedense..Referandumda oy kullanmadık.Anayasa değişiklikleri konusunda itirazımız çoktu;ama sırf bu CHP ile aynı saflarda yer almamak için "hayır" oyu kulanmadık.Nitekim öyle bir tablo çıktı ki,referandum sonrasında,evet demesek bile hayır diyerek plajlar ve sahiller tarafında yer almadığımıza şükrettik.Bir defa daha sormak lazım:Sıcak denizler ve plajlar,Türkiye'nin şeriata ve gericiliğe karşı gözü açık ve külyutmaz kesimi midir?Bizim aymaz sosyal demokratlara göre öyle..Oysa onlar "gaflet ve delalet" içindedirler "hıyanet" içinde oldukları söylenemese de.Plajlar ve sahilerin AKP aleyhtarı bir görünüm sergilemesinin kökeninde "ekonomik" bir sebep mevcuttur modern cumhuriyetle ilgili kaygılardan önce.Bu kesim turizmden para kazanmaktadır ve şehrin içinde plaj kıyafetleri ile gezinmeye alışık Avrupalı ve Türk turistler bu kesimin ekonomisinin ayrılmaz parçasıdırlar.Biraz daha açık söylersek,ege ve akdeniz kıyılarının turizmle geçinen insanları,AKP iktidarının ileride alkollü içki satan yerlerle ilgili düzenlemelere giderse,bölgeden turistlerin kaçabileceği ve bölge ekonomisinin çökebileceği kaygısı yaşamaktadırlar.CHP'yi desteklemelerinin birincil nedeni budur.Fakat Türkiyenin büyük bir kesiminde kitle desteğinden büyük ölçüde kopmaktadır CHP.Nedeni ise açıktır.Emekçilere ve yoksulara uzaklığıdır.Yoksullara yeşilkartçı ve bedava kömürcü AKP'den bile daha uzaktır.Tarihinin hiç bir döneminde gerçek anlamda bir sosyal demokrat olamamasıdır.Hatta tutarlı bir demokrat bile olamamaktadır CHP.Çoğunlukla sivil olmayanlara,militer eyilimlilere sırtını dayayarak ayakta kalmaya çalışmakta,tutarlı bir demokrasi fikrinden bile aciz görünmektedir.CHP'nin sol gibi göründüğü tek dönem,12 eylül öncesi dönemdir.Ancak o zamanlar Türkiye'de çok güçlü bir sol dalga vardı ve CHP de bu dalganın dışında kalamamıştı.Onca yoksul,kültürel hakları gaspedilmiş kürtler nezdinde sefilleri oynamaktadır,nerede ise yoktur.Kılıçdaroğlu ilk zamanlarda yolsuzluğa ödünsüz bir şekilde gidebilecek namuslu bir siyasetçi izlenimi yarattığı için bunca ilgi odağı olmuştu.Fakat zamanla gördük ki,Baykal'ın CHP'sinden pek farklı olmayacak onun önderliğindeki CHP.Keşke sosyal demokrat olabilse gerçek anlamda CHP.Güçlü bir sosyal demokrat partinin olduğu bir ülkede solun da güçsüz olması mümkün değildir.Ama bu tip bir Gandi bize lazım değil...

16 Eylül 2010 Perşembe

Bir Halkoylaması fıkrası!...



Referandumdan sonra "pilajlar ve sahiller partisi" CHP'nin bir çok üst düzey parti mensubu üyesinin "evet" oyu kullandığı ortaya çıkınca,Kemal kılıçdaroğlu böyle halt işleyen partilileri toplamış..Başlamış fırça atmaya...

-Yav siz deli misiniz?hadi ben,bir kaza oldu oy kullanamadım..Sizin aklınızdan zorunuz mu var..

Evet oyu kullanan partililer;
-Napalım demişler.İmam osurursa cemaat sıçar!...