4 Temmuz 2014 Cuma

Toplumumuzda Değişen Değer Yargıları...


Geçenlerde Etyen Mahçupyan,ayyuka çıkan onca yolsuzluk söylentilerine ve soruşturmalarına rağmen,seçmenlerin hükümeti destekleyen tavırlarında önemli bir değişim olmamasını çok yalın bir şekilde özetledi:"Çalıyorlar ama çalışıyorlar http://urlji.com/ysxftw Yazıda bunun normal karşılanması gerektiğine yönelik örtük ve açık telkinler de vardı.Toplumumuzun değer yargıları çoktan değişmiş de bundan habersizmişiz meğerse.Belki de toplumumuzun gerçek yüzü buydu,fakat biz bunu iktidardakilere özgü ahlaki kırılma ve yozlaşma sanıyorduk.Böyle şeyleri normal karşılamayı öğrenmeliyiz herhalde uzayın boşluğunda imiş gibi yaşamak istemiyorsak.Ya da kendimize yeni bir memleket bulup terketmeliyiz buraları.Hırsızın çalışkanı makbuldür.Çalışkansa öyle bir destek alır ki toplumumuzdan,başbakan,cumhurbaşkanı hatta padişah bile olur...

2 Şubat 2014 Pazar

Barış Manço Karikatürü

Ölümünün 15. Yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz...

KATİL KİM?


Biliyoruz hepimiz;PKK lideri Abdullah Öcalan için "bebek katili"şeklinde bir lakap üretilmiştir. Onun hala bu sıfatla anılmasını isteyen, hatta aynı deyimi kullanmıyoruz diye bize sırtını dönen çok insan var. Benim burada sözkonusu kişinin bebek katili olup olmadığını tartışmak değil amacım. Başka bir "bebek katilini" gündeme getirmek istiyorum... 

Hatırlarsanız İzmit'te bir kadın öğretmen, isteği dışında doğurduğu bir bebeği evde bırakmış ve 9 günlük kurban bayramı tatiline çıkmıştı. Bebek de aşırı sıvı kaybından ölmüştü. Kadın, şu son zamanlarda rüşvet ve yolsuzluğu mazur göstermeye çalışan bir kısım medya tarafından canavar, vicdansız, alçak ilan edilmişti. Ceza mahkemesinde kadın sanık olarak yargılanırken, bu istenmeyen gebeliğin sorumlusu olan biyolojik babaya da mahkeme tarafın mağdur sıfatı atfedildi. Mahkemeye göre kadın bir canavar ve bu sebeple en yüksek cezayı alması gerekiyor. Kadın, bebeğe bakması için Eylem adında bir arkadaşını tembihlediğini söylemiş. Mahkemenin araştırması sonucunda Eylem adlı birinin varolmadığı anlaşılmış. Kadının suçunu hafifletip daha düşük bir ceza almasına bile imkan yok. Çünkü herkes mağdur o canavar!..

Ne var ki en iyi polisiyelerde gösterildiği gibi "gerçek ayrıntıda gizlidir.. "Dava dosyasında mahkeme heyetinin kaale almadığı bir belge var. Kadın, biyolojik babası tarafından da istenmeyen bu gebeliği sonlandırmak için kürtaj olmak istemiş. Fakat iki yıl önce çıkan kürtaj yasasına göre bebek 2,5 aylık olduğu için kürtaj yapılmamış. Bir de başvurusu kayıt altına alındığı için eğer yasadışı kürtaj yaptırırsa, yeni yasaya göre suç işlemiş olacağı söylenmiş kendisine...
Şimdi bir defa daha soralım katıl kim? Elbette kadın katil, bu çok açık. Peki başka katil yok mu? Kürtaj cinayettir diye demagoji yapıp muhafazakar kitlenin sırtını sıvazlayarak bu yasayı çıkararak bir kadını bu kadar çaresiz bırakanlar katil değil mi? Buna alkış tutup, geleneksel ahlaki kurallara uymadığı için bütün kabağın kadının başına patlamasına neden olanların bu cinayetten payı yok mu? Kendi sebep olduğu davranışla kadını hamile bırakıp doğacak çocuk için hiç bir sorumluluk üstlenmeyen biyolojik baba katil mi mağdur mu? Elbette cinayeti kadın işlemiş ama bunun için cinayet yollarına kırmızı halıyı kimler döşemiş?

Sadece bu olay değil. Son günlerde ormanlık alana terk edilip ölümüne neden olan bir kadın, polis tarafından yakalandı. Yine istenmeyen gebelik, yine kadını kaderiyle başbaşa bırakan "mağdur " biyolojik baba,yine kürtaja engel olan yasa...

Zamanında bu kürtaj yasasının yol açacağı trajedileri sezmiş ve kürtaj yasasına şiddetle karşı çıkmıştım. Haklı çıkmamayı o kadar isterdim ki...

Bir kez daha soruyorum katıl kim? Katil belli olmasına belli de, ilk taşı hiç günahı olmayan kimse o atsın..
Ben bir tane günahsız buldum. O da bu olayın mağduru bebektir. Onun dışında malesef yok günahsız olan...