bok püsür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bok püsür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Eylül 2010 Cumartesi

Siperde Çömelme Ayakta Durma Polemiği!...



Bir aralar çömelme ayakta durma polemiği vardı..O konu hakkında yeni bir karaketör konusu geldi aklıma..Biraz geç oldu,amma sağlık olsun ne diyeyim!...

16 Eylül 2010 Perşembe

Mutluluğun formülü!...



Mutluluğun formülünü bulamasıysanız,problemi çözmek için alternatif bir yol deneyin..Yakınlarınızın mutsuzluğundan hareket edin..Onlar mutsuz olacak diye içe atmayın!..dövün!...Sövün!...İmza:Egoist

9 Eylül 2010 Perşembe

BÜYÜK SIR!...


Sırlar aydınlanıyor..geçmişin sis perdesi aralanıyor..Anne büyük bir yükten kurtuluyor..çocuk yollara düşüp babasını arıyor....

21 Mayıs 2010 Cuma

“VİCDAN SAHİBİ DİKTATÖR” NASIL OLUYOMUŞ BİR GÖRELİM!…

vicdanli_diktator1

BU VE BUNUN GİBİ HERİFLERİN VİCDAN SAHİBİ OLDUKLARINA,EN AZINDAN SAPIK OLMADIKLARINA İNANAN MİLYONLARCA EMBESİL YAŞIYO BU DÜNYADA NASIL OLSA,Dİ Mİ EFENİM?…

18 Mayıs 2010 Salı

Dünyanın en eğlenceli 10 mesleği

Yaptığınız işten sıkılıyor musunuz? İşte size dünyanın en eğlenceli 10 işi...

ada bakıcısı
34 yaşındaki Ben Southall ve  6 ay bakarak 111 bin dolar kazanmasını sağladIğı    cennet Hamilton Adası

Dünyanın en eğlenceli 10 mesleği
Yaptığınız işten sıkılıyor musunuz? İşte size dünyanın en eğlenceli 10 işi...
Ntvmsnbc .com’un haberine göre dünyanın en eğlenceli 10 mesleği..Biz bu meslekleri n perde arkasını irdeledik..İrdelerken,bu mesleklerin bir kısmının resmen “pipi ile para kazanmak” olması nedeniyle elimize pipi gelmesin diye dikkatli olmaya çalıştık ve çok rahat ve zevkli görünen bu mesleklerin perde arkasında hangi çapanoğlu varsa onu ortaya çıkardık…  
Ada bakıcılığı: 34 yaşındaki Ben, Southall’ın Hamilton Adası’na 6 ay bakarak 111 bin dolar kazanmasını sağladı.
    Sanıyorum gazetelerden ya da televizyonlardan dünya güzeli adada gayet kıyak bi ücretle ada bakıcısı arandığını duymayan kalmamıştır…Dolgun ücretle ada bakıcılığı ilanı ile amaçlanan,adanın reklamını yaparak isminin duyulmasını sağlamaktı..Bu reklam sayesinde ada turizmi resmen patlamış..Ama ada bakıcısı Ben’e dünyasını dar etmişler..Sen ada bekçisisin diye adada oluşan her türlü vukuat için para cezası uygulamışlar.Adam ücretini alamadığı gibi 110 bin dolar da borçlu çıkmış..
Hayat kadını testçisi: Model ve DJ olan Jaime Rascone Şili’nin ünlü mamalarından Madam Fiorella’ya işe alacağı ve en önemli müşterilerine sunacağı kızları son bir denemeden geçirme teklifi götürünce hayatının işine sahip oldu. Fiorella’nın işe alacağı kızları bir gün içinde test eden Rascone görüşlerini rapor olarak patronuna sunuyor. Rascone ayda bir kez bu işi yaparken yılda 70’e yakın kızı teste tabii tutuyor.
  He he he he…Ne güzel iş di mi?Madam Fiorella’ya düşen öyle sıradan hatunlar değil,bir içim su cıvırlar…Üstelik bu kızlar, Jaime Rascone’ye kendilerini beğendirmek için her türlü muameleyi çekmek zorundalar…Ama kazın ayağı öyle değilmiş..Meğerse Madam Fiorella,nonoşları da pazarlıyormuş.Roscane bir sürü herifi denemek zorunda kalınca işin zevki kaçmaya başlamış..Ama bir de sosyetik bayanlar için jigolo erkekleri denemek zorunda olduğu söylenince zavallı Jamie’nin hayatı kabusa dönmüş.Kendisine gönderilen en son jigolo bir zenciymiş ve herifte 28. cm malafat  varmış.Zavallı Jamie heriften kurtulmak için ikinci kattan atlamış.Ölmemiş ama her tarafı kırılmış.Sonra da bu işlere tövbe etmiş…
Şarap tadıcısı ve blogcu: Hardy Wallace ayda 10 bin dolara şarapları tadarak onlar hakkındaki bilgileri facebook ve Twitter adresinde güncelliyor.
    Başlangıçta her şey güzel gidiyormuş,ama Hardy içki beleş diye her gün şişelerce çaşrap devirmeye başlamış.En sonunda alkolik olmuş çıkmış.Üstelik o kada pislikmiş ki işten atmalarına rağmen “bana şarap verin lan!” diye her türlü pisliği yapıyormuş.Ondan kurtulmak için bir mahzen dolusu şarabı tazminat olarak ödemek zorunda kalmışlar…
Şeker tadıcısı: Harry Willsher ise gizli tariflerle yapılan şekerleri tatmak. Bu en iyi iş olarak görülmese de en tatlısı olduğu aşikar.
  Amma dedik ya kazın ayağı öyle değil..Herife şeker diye uyuşturucu veriyorlarmış meğerse..Uyuşturucuya alıştırıp herifin zavallı görünsün diye kolunu ve bacağını kesip dilenci yapmışlar..(bu bana pek mantıklı gelmedi..Muhabirimiz işin aslını feslini araştırırken yanlış istihbarat almış olabilir..)

Prezervatif testçisi: Durex 18 yaş üstü bir grup Avusturalyalıyı ürünlerini test etmesi için işe aldı. 60 dolarlık ürün verilen kişiler 200 farklı pozisyonluk durumda prezervatifleri test ediyor. Şanslı çalışanlara 1000 dolar da bonus veriliyor.
   Pipi ile para kazanmak!..Hem mala vurmak,hem de üste para almak..Ulan erkek milletinin yüzde doksanının hülyası,ütopyası be!...Amma, dedik ya kazın ayağı öyle değil..Yada bu işin altında bir sapanoğlu yatıyor…Prezervatiflerden biri patlak çıkınca denediği hanım hamile kalmış.Onunla evlenmek zorunda kalmış.Şu aralar bu son derece dırdırcı karıdan boşanmak uğruna servetinin yarısını fedaya hazırmış…
World of Warcraft oyun testçisi: Dünyanın en meşhur oyunlarından World of Warcraft (Wow) oynayan ve iki 80. seviyeye gelerek saatte 200 altın kazanabilenler oyunun yeni sürümünü önceden test etmek için işe alınıyor. Tabii günde en az 4 saat bu oyunu oynamak seçilmek için artı bir şans yaratıyor.
  Bu işin altındaki çapanoğlunu bulmak için muhabirimizin araştırma yapmasına gerek kalmadı..80. seviyeye gelenler,ekmek ve su dışında hayata boş vermiş,en az günde onsekiz saat oyun oynayan zavallı oyun bağımlıları değil mi?Yok abi bunlara Çinlilerin yaptığını yapacan…Çinliler gibi,aşırı oyun bağımlılarını toplama kamplarına toplayıp eziyet ve işkence ile bağımlılıklarını tedavi edecen…

Müze eğlence müdürü: 6 yaşındaki Sam Pointon York bölgesinde bulunan Ulusal Demiryolu Müzesi’ne oyuncak trenini kullanmaktaki başarısını anlatan bir mektupla başvurmuş. Yetkilileri etkileyen bu mektup sonunda 6 yaşındaki Pointon şu an müzenin eğlence müdürü.
  Yazık zavallı çocuğa..Saat sekiz akşam beş..Akşama kadar bir sürü embesili eğlendirme sorumluluğu taşı..Daha onun eti ne budu ne?Bu batılılar,lafa gelince mangalda kül bırakmazlar..Yok efendim şu ülkeyi demokratik olmamakla,bu ülkeyi insan haklarına önem vermemekle suçlarlar..Kendileri düpedüz çocuk işçi çalıştırıyorlar..Çocuk küçük diye çikolata ve şekerle kandırıp maaş vermiyolardır gavat herifler…
Google haritası için kameralı bisikletçi: İki şanslı bisikletçi Google tarafından işe alınarak, bisikletlerinin arkasına asılan kameralar sayesinde başkent Paris’te arabaların giremediği tarihi yerlere gidiyor ve fotoğraflarını çekiyor. Bisikletçiler turlarını yineleyerek Google haritasına da yeni fotoğraflar gönderiyor.
  Bu çocuklardan biri mafya mensubu gansterlerden feci bir dayak yemiş..kamerası kırılmış.Ne bilsin zavallı o sokakta fotoğrafını çektiği heriflerin mafya olduğunu?..Öbür çocuk da olayı duyunca işi gücü bırakıp Paris’i terk etmiş…Marsilyaya yerleşmiş…

26 Nisan 2010 Pazartesi

Flaş…Flaş…Yarış Atlarına tecavüz eden atın sahibi bulundu…Yarış atlarının sahibi tecavüzcü atın sahibini mahkemeye verdi…Muhabirimiz duruşmadan bildiriyor…

yazık oldu gülizara

Yarış atlarına tecavüz haberi                    Tecavüzcü atın sahibi Abbas

  İzmir’de yarış atlarının barındığı bir çiftliğe saldırarak,5 yarış atına hunharca tecavüz eden azgın aygır “Coşkun’a bir yular vurarak ahıra hapsetmişti,kısrakların sahibi mağdur iş adamı hatırlarsanız.”Suçlu elimizde ama ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyordu.Zararını 380.000 Tl olarak hesaplamışlardı,sahibini bulabilirlerse dava açacaklardı..

     Mağdur iş adamı İ. A.  olayı  “talihsiz bir  iş kazası” diye  geçiştirip,Coşkun’u köfte sucuk yapan seyyar kebapçılara “hayrına” vermeye hazırlanıyordu ki,kulağına gelen bir haber onu heyecanlandırdı.Meğer bu at,10 km. ötede bir ahır çiftlik karışımı bir bahçede sütçülükle geçinen Deli Abbas lakaplı bir adamınmış.Sütçü deyip geçmemeliymiş ona,İzmir’in çok sayıdaki semtine  süt satan bir “at arabası filosunun” sahibiymiş!...Herif iyi para kazanıyormuş,söylenilenlere göre 7-8 tane apartman dairesi sahibiymiş.Beş altı tane oğlu süt satmaya gidiyormuş,bu da ineklere  ve atlara bakıyormuş.

    Kızıl saçlı,uçuk çiçekbozuğu tenli,kocaman kocaman çilleri olan,hep bir karış sakalla gezen,çatık kaşlı,at kokulu,kıl bir herifmiş bu Abbas.Elinde hep kızılcık sopasıyla dolaşır,ola ki çiftliğine izinsiz biri girsin,ona dar edermiş  dünyayı kızılcık sopasıyla!..Bahçesindeki meyve ağaçlarına dalan çocukları Allah yarattı demeyip öldüresiye dövdüğü için lakabı Deli Abbasmış.Az konuşur,bahçesinin kenarındaki yoldan geçenlere de sanki yol da kendininmiş gibi pis pis bakarmış.Bir tek Durali varmış kapıcılık yapan,onunla konuşur,anlaşırmış.Başka da kimse ile konuşmazmış.Karısı ve çocukları ile bile çok mesafeliymiş.Böyle herkesten kaçmasının bir nedeni de kulağının birinin sağır olmasıymış.Bir kaç kere tekrarlatırmış,bağırmazsan hiç  bişey anlamazmış….

    Zavallı işadamı İ. A., atın sahibinin Abbas olduğuna birkaç da şahit yazdırmış,350.000 tl’lik zarar ziyan davası açmış.Abbas Mahkeme tebligatını okumuş,bir şey anlamayınca oğullarından birine okutmuş.Oğlan durumu çakmış”baba” demiş,”bizim at böyle iken böyle yapmış.Zararı varmış atların sahibinin.Para almak için vermiş mahkemeye”.Abbas ne kadar istediklerini öğrenince henüz dünyada oğulları dahil kimsenin duymadığı sunturlu küfürler savurmuş ve tebligatı cart curt yırtmış.Oğlu babasını”Aman baba..Mahkemeden kaçılmaz.Bu adamlar çok kuvvetli,bir de avukat tutalım” deyince oğlunun anasına küfürler savurup,oğlanı kızılcık değneği ile kovalamış.Ama tek dostu Durali onun anlayacağı dille işin ciddiyetini anlatınca mahkemeye gitmeyi,hatta avukat tutmayı kabul etmiş…

   Bundan sonra bir duruşmada hakimin Deli Abbas’ı nasıl sorguladığını naklen yayınlıyoruz.

 Hakim:Abbas Soyluoğlu sen misin?

Abbas:Höööö?(anlamadım demek istiyor,avukatı kulağına yüksek sesle hakimin dediğini tekrarlıyor)

Abbas:Benim sayın amirim..(salonda gülüşmeler)

Hakim:”Yarış atları ile çiftleşen bu at senin mi?”

Abbas:”Benim değil,amirim!(gülüşmeler)

Hakim:Bana amirim deyip durma be adam!

Abbas:Hööööö?(hakimin söylediklerini anlatıldıktan sonra:Başüstüne amirim!(Gülüşmeler)

Hakim:Davaya cevap yazısında “at benim”demişsin,şimdi değil diyorsun.Bak seni yalan beyandan içeri attırırım.

Abbas:Höööö?(gülüşmeler)Durum kendisine izah edildikten sonra tekmil verir gibi:Benimdir sayın hakimim!(Gülüşmeler)

Hakim:Davacı senin atına sahip olmadığın için bu zararın meydana geldiğini söylüyor..Niye atını bağlamadın?Kaçmasına neden oldun?

Soru avukat tarafından kendisine yüksek sesle anlatıldıktan sonra Abbas:Her zamanki gibi ahırın önündeki çayırda otlamaya bıraktım.Kaçıp getmiş dürzü ne edeyim?(gülüşmeler)

Hakim:Niye uzunca bir yularla bağlayıp da otlamaya bırakmıyorsun onu?

Abbas:Bu ne ağnar(anlar) yuları neyi sayın hakimim…Evi bağlasan evi de sürükler götürür..(gülüşmeler)

Hakim:İyi ama bak ne haltlar yemiş atın.Başkasının dişi atları ile çiftleşmiş,sahibi zarara uğramış.

Abbas:Höööö?( avukatı kulağına yüksek sesle hakimin dediğini tekrarladıktan sonra)Ben ne edeyim sayın Hakimim ben mi dedim bu a….   kodumun atına get de elalemin gancık atlarını kerk diye?(Salonda bir kahkaha patlıyor.Ama  20 yıllık asliye hakimi yine de ciddiyetini bozmuyor)

Hakim:Sözlerine dikkat et,küfür müfür etme,buranın mahkeme olduğunu unutma!...

Abbas:Höööööö?(Gülüşmeler)

Hakim:İfadenden  yeterince dikkatli olmadığın anlaşılıyor.Şimdi senden dünyanın parasını istiyorlar.Ne yapayım ben sana?

Abbas:Sayın hakimim onu da(atı) beni de affedin.Bir eşşeklik etmişiz eşekliğimize verin..(salonda gülüşmeler)Hele bu at,bu hayrını görmediğim at,buna eşşek lafı az gelir bu tam eşşoğlueşşek,ocağıma incir ağacı dikecek hayvan oğlu hayvan!Godoş oğlu godoş!...(Salonda bir kahkaha..Hakim bile belli belirsiz gülümsüyor)

Sonra şahitler dinleniyor.Şahitler Abbasın atını bazen bağlı olarak,bazen de bağlamadan yayılmaya bıraktığını,çitlerin yeterince yüksek olmadığını,Abbası sık sık elinde kızılcık değneği ile at aramaya gittiğini söylüyorlar…

Hakim olsanız ne karar verirdiniz?Gerçi Abbas’ın avukatı güzel bir savunma yaparak tanık ifadelerinin çoğunu çürütüyor.Olayın meydana gelmesinde Abbas’ın hafif kusurlu olduğu anlaşılıyor.Tazminata hükmediyor hakim ama,yarış atlarının sahibinin ummadığı kadar küçük bir meblağa…Atların sahibi avucunu yalıyor,üstüne bir bardak soğuk su içiyor…

ZAVALLI YARIŞ ATLARININ BEŞİNE BİRDEN TECAVÜZ EDEN(BEŞ POSTA ATAN) MENDEBUR BİR HAYVAN GÖRMEK İSTERSENİZ,BU YAZIYA GÖZ ATIN!…

yazık oldu gülizara

  Ulan mendebur hayvan seni,cenabet…münafık!...yok ne diyeceğimi bilemiyorum..Hayvan,hayvan işte!..Bana kalırsa bir yaratık hayvanlık yapmadan ona hayvan denmemeli…Ama senin yaptığın hayvanlık işte…Hayvanlığın dik alası!..Hayvan!...Hay-van!Hayvan oğlu haaayyyvaaannn!!!

  Sen tut,yan bahçedeki çitlerin üstünden atla,saf kan yarış atlarının olduğu çiftliğe gir,beş tane zavallı kısrağa tecavüz et…Bir iki değil,beş!Üstelik de bunlardan biri taymış…Hem de yarışa hazırlanan bir taymış..Saf kan ingiliz..Adı da “Happy Girl”müş…Yani mutlu kız!mutlu kızı mutsuz derbeder ingiliz dulu yaptın lan..Daha onun eti ne?Budu ne?Genç kızlığını yaşatmadan,zavallı bir yetişkin kadın yaptın lan…Tu senin soyuna sopuna!...Tu!Tu!...

   Oğlum senin soyunda sopunda dük var mı kont var mı?Ademden bu yana 72 göbek ırgatsın ulan sen..Senin ne haddine bunca soyu belli,sopu belli,sülalesi aristokrat beş tane hatunu düdüklemek?Küstah!Haddini bilmez!...

    “Happy Girl” gebe kalmasın diye yalvarıyormuş sahibi..Böyle bir facia gerçekleşirse-Allah korusun-bu mutsuz kız bundan sonra yarışamayacağı gibi,senin piçini doğuracağı için soyu sopu da bozulacakmış…Sırf  o azgın zevkin uğruna o kızı da,öbür atları da,sahibini de mutsuz ettin,mutsuz da ne kelime,hayatı zindan ettin onlara lan…Zindan ettin!..

   Yalnız onlara değil,bu trajik olayı duymuş olan bizleri de mutsuz ettin.Utan utan!...

   Tam beş kıza birden..Otomatiğe bağlı gibi yapıyormuşsun.Seni zaptetmeye çalışan seyise de öyle saldırmışsın ki,hem de önündeki aletin,Sezar’ın kılıcı gibiymiş..Yemin ediyormuş seyis “kaçmasam beni de becerecekti”diye…

  Beş posta..Evet otomatiğe bağlamışlar gibi beş posta!..Ulan aylarca biriktirdin mi şerefsiz?Arpan çok fazla mı geldi alçak?...

   Adın belli değilmiş,şimdilik sana “Coşkun” diyorlarmış.Coşkuna kurban ol sen..O bile teker teker beceriyordu kurbanlarını..Coşkun senin yanında melek kalır..Nuri!...Alço!...Egzorsiz!....

   Seni ahırda tutuyorlarmış,ne yapacaklarını da şimdilik bilmiyorlarmış…Bana kalırsa halk oylaması yapılsın..Sucuk mu olacan,köfte mi olacan,yoksa halis muhlis sığır eti diye iç piyasaya mı sürülecen..Hangisini beğenirsin bunlardan?...Dana!....

19 Nisan 2010 Pazartesi

Zebranın Gazabı!…

namus meselesi

 

Ormanların kralı da olsan,olamazsın orman halkına kral,

uyman gereken kurallara uymuyorsan..

Dengeleri gözetmiyorsan..

Sınırlarının nerede başlayıp bittiğini bilmiyorsan…

Halkın babalık beklerken,

çocuk gibi davranmayı seçiyorsan..

Fildişi kulende sefa sürüp,

insanların derdi var mı diye

pencereden bakmaya bile üşeniyorsan..

Olamazsın değil ormanların

savanaların bile kralı..

Ama ayakkkabılarıma belki efendi olursun

ihmal etmedikçe cilasını,boyasını

                                     (şekispiyer/17. Hırgür adlı eserinden)

YARATICI REKLAM:İkizlere Takke Bebelere Balon!..

ikizlere_takke

YA İFLAS EDER BÖYLE REKLAM YAPANIN SAHİBİ, YA DA KÖŞE OLUR…ORTASI YOK!…

14 Nisan 2010 Çarşamba

Ak sakallı dede dertlerinizi dinliyor,çözüm üretmeye devam ediyor


aksakallı dedecik


Tahir Zühreseveroğlu
Ak Sakallı Dedecik
Ülen baa bah Ak Sakallı Dede..Onun bunun rüyasına giriyon,elalemi zengin ediyon,sevdiğine gavuşturuyon,bize gelince nanay ööle mi?Gaç aydır seni bekliyom helen de rüyama girmedin..Bağa bah Ak Sakallı Dede..Benim gızı halen alan eden çıhmadı..Benim 50000 tl borcum vaa.Ha icra geldü ha gelecek diye diye dohuz doğuruyom.Nası yapup edeceğüsen şu gızı 100000 tl başluk parasuna biri alsun..Yoksa dede mede demem saa bu dünyayı da öbür dünyayu da dar ederüm habarın olsun… Olur evladım olur.Sadece 100000 Tl istemişsin…Ne kadar tok gözlüsün böyle?Niye 1000000 Tl istemeyesin ki hazır dedenin ümüğüne çökmüşken?Lan Bana bak bir defa yaşlı başlı insanlarla o şekilde konuşulmaz,zaten kaymış tipini ikiye katlarım haberin olsun.Niye 50000 lira borcun olduğunu söyleyim de elalem duysun.Bütün varını yoğunu kumara yatırdın karını kızını bir lokma ekmeğe muhtaç ettin ,sonra da 50 bin lira içeri girdin..Her şeyini bastın sıra kızına geldi değil mi?Dur bakalım duuurr..Ben o zavallı kızınla karını senden nasıl kurtaracağımı iyi biliyorum.Elm Sokağı Kabusunu hatırladın mı bilmem…Freddy vardı orada,samimi arkadaşımdır kırmaz beni..Bu akşam seni ziyerete gelecek.Yanında da benim verdiğim emanet olacak.Borcunu ödedikten sonra kalanı idareli kullan,paranı çarçur etme,ille de kumara bişey basman gerekiyosa kendini bas..Oldu mu mayhoşum…




















Hıdır  Haldırhuldur
aksakallı dedecik

















Ak Sakallı Dedecik

Yav Ak Sakallı Dede..Bu resimdeki sen misin?Yoksa bu avatarın mı?Bana bu resim birini hatırlattı.Yüzüklerin Efendisinde bir Gandalf vardı,büyücüydü..Frodonun dedesi mi oluyodu ne? Dikkatli adamsın kabul  ediyorum ama cahil ve üstelik de ahmaksın Hıdır!…O benzettiğin kişi Gandalf değil İan Mc Kellen’dır.Ünlü bir İngiliz oyuncusudur.Sir ünvanı almıştır,henüz oscarı yoktur ama sayısız ödüle boğulmuştur.Sinemada yüzüklerin efendisi filminde Gandalf’ı canlandırmış ve oscar adayı olmuştur.Fakat aramızda bir benzerlik varsa benim ona değil onun bana benzediği gerçeğidir.O Gandalf’ı canlandırırken benden esinlenmiştir.Fakat ne benim kadar yakışıklı ne de benim kadar iyi oyuncudur,anladın mı hödük?Ahmaklığına gelince…Ak sakallı dedeye ulaşmışken işine yarayacak şeyler dilemedin acayip acayip sorular sordun,hayatının fırsatını, 2011 model BMW sahibi olma fırsatını kaçırdın.Haksızsam haksızsın de…

kadıncık aksakallı dedecik
Manolya Malatunya Ak Sakallı Dedecik
Ak sakallı dedeciim benim,bu resimdeki sensin ha?Ay ne şekersin sen valla,Ak sakallı nur yüzlü
bir ihtiyar..Sonra ne kadar şevkatli bakıyon öyle.Eğer bi karşıma çıkarsan senin o yanaklarını öyle bi sıkacam,o yanaklarını öyle bir makaslicam o kadar öpücem ki..Gerçi böyle çocuk gibi sevdiğim erkekler anında gözü dönmüş birer ırz düşmanı haline geldiler bu güne kadar ama senden korkmama lüzum yok…Sen çok yaşlısın,kuş da kalkmıyodur artık di mi?Hi..hi…hiii…
Ah yavrum benim,ne kadar cana yakınsın ne kadar sevgi dolusun böyle..Rahmetli Annemi hatırlattın bana gözlerim doldu…Yalnız yaşım konusunda da kuşum konusunda da büyük yanılgı içindesin uyarmak isterim seni.Yaş gelmiş 430’a ama senin gibi yetmiş tanesinden harem kurup hepsinin de hakkından gelecek kadar zinde hissediyorum kendimi.Ama ben kendimi Hak yoluna adamışım,bu dünya nimetlerine sırtımı çevirmişim,bu hiçbir zaman benim yaşlı bir ihtiyar olduğumu göstermez.Ayrıca benim tipim de değilsin..O burun da ne öyle sanki photoshop
kliniğinde estetik ameliyatı görmüşsün gibi..Kuş kalkma mevzusuna hiç girmeyelim:çünkü sen bu güne kadar kuş görmüş olabilirsin,ama belki kartal,atmaca gibi kuşları görmedin…


AK SAKALLI DEDECİĞİNİZİN EN SON ALDIĞI MEKTUPLARI VE GÜZİDE YORUMLARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ:http://karikaturistic.blogspot.com/2010/10/ak-sakalli-dedeniz-sizlere-dert.html

12 Nisan 2010 Pazartesi

Bu adamın Facebookta tam 1.733.867 arkadaşı var!..

İnanilmaz_adam

 

 

 

Bu adamın Facebookta tam 1.733.867 arkadaşı var!..Evet yanlış okumadınız.Facebooktan aldığımız bilgilere göre,hayran sayfaları da dahil olmak üzere,bu bir dünya rekoru.Üstelik bu adam bir Türk.Üstelik ünlü biri de değil.Adı Kerem soyadı Özgünsoy.Bizi kırmadı,röportaj isteğimizi geri çevirmedi.Söyleşimizi yayınlıyoruz.

Başarınız Türkiye adına gerçekten gurur verici.Bunun yanına yaklaşılması bile imkansız bir dünya rekoru olduğunu biliyor muydunuz?

Hayır şimdi sizden öğrenmiş bulunuyorum.

Ne düşünüyorsunuz,ne hissediyorsunuz bu konuda?

Yani güzel,hoş..Ne bileyim kendi adıma ve ülkem adına gurur verici.

Bunu nasıl başardınız?

Yola çıkarken istediğim tek şey,çok fazla sayıda facebook arkadaşı edinmekti.Yaşam kalitesi denilen şeyin,her alanda alternatif bolluğu yaratmak olduğuna inanırım.Fakat ilginç bir rekora imza atmak dışında bu kadar çok arkadaşın  ne boka yaradığını henüz bilmiyorum.Arkadaş geçinen bunca insandan borç para istesem,bir tanesinin verebileceğinden emin değilim açıkçası.Bunların hangisi gerçek dost,kavga etsem hangisi gelir arkamdan bilemiyorum doğrusu..

Onların hepsini tanıyor musunuz

(Gülüyor)Valla benim hesabıma göre 233 yıl durmadan çalışırsam her birini tanıma şerefine nail olacağım.

Ya onlar sizi tanıyorlar mı?

Tanısalardı bir devlet kurardım herhalde.Ben ünlü değilim,sıradan bir adamım.150 tanesini tanıyor biliyorum.

Bildiğimiz gibi facebook birbirini daha önce tanıyan insanları bir araya getiren bir sosyal ağ.Oysa sizin durumunuz bu bilinen şeyin tersini kanıtlıyor..Bu kadar çok insanla nasıl arkadaş oldunuz?Siz mi onları arkadaş listesine ekliyorsunuz yoksa onlar mı sizi?

Şimdi şöyle:Bunların yarısını ben ekledim,yarısı da beni arkadaş olarak ekledi..Demek ki her şey karşılıklı olup bitmiş…

Bir de onaylama süreci var.Biliyorsunuz,birisi sizi arkadaş listesine eklediğinde o kişi ile arkadaş olmanız için onaylama butonuna basmanız gerekiyor.Demek ki bir milyon yedi yüz küsür bin kere onaylama butonuna bastınız..

Yok canım nerde?O kadar çok basmış olsaydım harcadığım efor yüzünden dünyanın en iyi pazularına sahip olmam gerekirdi..Şimdi bu nasıl oldu anlatayım.Adını hatırlayamadığım bir siteden facebooktan her türden istemediğim kadar çok arkadaş edinebileceğimi  öğrendim.İşte kaç arkadaş edinmek istediğiniz,bu arkadaşların hangi özelliklere sahip olması gerektiği,yok efendim,yaşları,cinsiyetleri,milliyetleri falan,bunları belirttiğiniz bir form dolduruyorsunuz.İlk 100 arkadaş ücrete tabi değil:ancak bu sayıdan sonrası belli bir ücret ödemek zorundasınız.Tabi arkadaş sayınız arttıkça ödemeniz gereken ücret de kademeli olarak artıyor.Ben işte bir milyon yedi yüz küsür bin gibi uçuk bir rakam istedim.Elbette bu hatırı sayılır bir ücrete mal oldu.

Ne kadar ödediniz?

Şimdi sen orasını karıştırma.Maliyecilerle falan uğraştırma beni.Bunu kaldırabilecek maddi gücüm olduğunu bil,yeter.Sonra ne oldu?İnanması güç,ama adamlar bana bir haftada bu kadar arkadaş buldular..

Nasıl yapıyorlar bunu?

Şimdi  bu adamlar meğerse hackerlermiş.Tam 5 milyon facebook kullanıcısının kullanıcı adı ve şifresini çalmışlar.Bunlar elinizin altında olduğu zaman geriye bir tek bunca insanı bu kadar kısa bir sürede listeye eklemek kalıyor.Onun da kolayını bulmuşlar.Bir program yazmışlar,bu işi inanılmaz kısa sürede hallediyor bu program.Rus bunlar Rus!İnternet mafyası.Kredi kartı şifrelerini çalıp hesapları boşaltan,yok efendim yüzbinlerce bilgisayardan oluşan (bootner)zombi ağı kuran bu tip adamlar işte.Bir hacker çetesinin marifeti.Ama dürüst adamlar.Sözlerini tuttular ücretlerini aldılar…

Bunca arkadaş edinme isteğinizin altında yatan neden nedir?

Yalnızlıktan kurtulmak..

Peki artık kendinizi yalnız hissetmiyor musunuz?

Nerede?Yalnızım çok çok yalnızım.Buymuş benim alın yazım.Hatta bu kadar insan yalnızlığımı daha çok artırdı..Yok abi yok?Facebook falan hikaye..Böyle sanal çözümlerden medet ummamak lazım.Arkadaş edinmek için medeni cesaretin olacak,egoist olmayacaksın,ilişkiye emek vereceksin.Üç tane sağlam arkadaşın,gerçek dostun  olsun gerisi hikaye..Sırtın yere gelmez.(Kerem Özgünsoy bundan sonra konuşamadı.Muhabirimizin boynuna sarılıp hüngür hüngür ağladı.Sonra da “benim bir tane gerçek dostum yok,hepsi menfaatçi bu i…lerin” diye böğürmeye başladı.Muhabirimiz de ona bir kadeh içki ısmarlayıp teselli etmeye çalıştı…

11 Nisan 2010 Pazar

Facebook’tan bir kıza erkeklerden gelen arkadaşlık istekleri ve bu kızın verdiği cevaplar…

Facebook_girl_kızı

Facebooktan bu kıza erkeklerden gelen arkadaşlık istekleri ve bu kızın verdiği cevaplar…

Vehbi Avcı :Slm

Cevap :Aleyküm selam

 

Vehbi  Avcı:   :-)

Cevap:eyvah ki eyvah!selam verdim diye kendisinden hoşlandığımı sandı!.. Öyle borçlandık ki,bunu yapmazsam 40 sene peşimden gelir bu..

(sonuç :Vehbi  engellenenler listesine girdi!)

 

Hızlıferrary: selam bebek

Cevap:Selam bebek bakıcısı!..Selam mürebbiye selam  ebe!..

Hızlıferrary:Heh he..Çok komiksin.İki arkadaşımız ortak

Cevap:ortaksa ortak..Nolmuş yani?İstersen iki ortak daha buluruz,beş kişi olup anonim şirket kurarız..Nasıl fikir?

(sonuç:Hızlıferrary  bu mesajlaşmaya cevap veremedi,çünkü kız onu sürekli  engellenenler listesine koydu)

 

Suat Sunalıderviş:hello beybi!..Profilini inceledim,tam tipimsin.Benimle romantik bi akşam yemeğinden sonra sevişmeye ne dersin?

(sonuç:Suat Sunalıderviş derhal engellendi  bu kez de boşa kürek sallayan Suat,facebooktaki 1505’inci kez bir başka kıza aynı mesajı yolladı.Şikayet üzerine facebook profilini yasakladı)

 

Ahmet Mükremin Zorlu :Merhaba..Ortak arkadaşımız yok ama birçok ortak noktam ız olduğunu,hatta ruh ikizi olduğumuzu görüyorum.Arkadaş olalım mı?

Cevap.Allah Allah?Ne ile görüyorsun?Röntgen cihazı mı kullanıyorsun?Yoksa çıplak gösteren gözlük gibi ruhu gösteren gözlük mü icad edildi?Hem nereden biliyorsun ki ruh ikizi olduğumuzu?belki ruh dördüzümüz beşizimiz altızımız vardır?Onları da bulup facebookta “ruh öküzleri” diye bir grup kuralım ne dersin?

(sonuç:Ruh öküzü engellendi!)

 

Cezmi Turalıpara: Selam canım!..Tekstil  işi ile uğraşıyorum,halim vaktim yerinde..Sendeki bu güzellik ve bendeki maddi imkanlar,mutluluğumuzun temelini atarlar..Yazışalım mı?

Sonuç :Kız Cezmi’nin profilini inceledi tipi de fena sayılmazdı…Kabul edecekti fakat annesinin internette tanımadığı insanlarla mesajlaşmama uyarısı hatırlayıp Cezmi’yi engelledi..Cezmi bir süre sonra internette tanıştığı başka bir kıza tecavüz teşebbüsü nedeniyle tutuklandı)

 

Metin Hancı:Selam …Ben sürekli kitap okuyan kitap kurdu,çok küntürlü bir erkeğim.Arkadaş olalım mı?

Cevap:Hadi ya?Kitap kurdu musun?Bağırsak kurdu,Elma kurdu,Sibirya kurdu,atıl kurt gibi arkadaşlarım vardı ama hiç kitap kurdu arkadaşım olmamıştı,güzel fikir valla…İyi ama ya benim kitaplarımı da yersen?Sen ‘küntürlü’ bir erkeksin ama ben de ‘sunturlu’bir kızım.Almayayım,kalsın…

Sonuç:Şut!

İsmini ve kimliğini gizli tuttuğumuz bu kızımızın tanımadığı kişilerle facebook mesajlaşmalarınından bir kesit..

9 Nisan 2010 Cuma

oyun programcıları için bir flash oyun procesi

ledesim lades

Ara yüzünü resimde gördüğünüz bu oyun procem(flash action sprit 3 le yazılacak ama java da olabilir) nasıl oynanacak?Birinci ve ikinci oyuncular fare ile kemiğin birer ucuna tıklıyolar.Sonra nesine butonuna basıp orada kazanana verilecek hediyeyi seçiyolar..Lades sözleşmesini okuyup onaylıyorlar.Bu sözleşme ,kaybeden çamura yatarsa mahkemeye sunulacak bir delil niteliği kazanıyo..Sonra oyuna giriyorlar..Sonra oyuncular ağaçların,otların,taşların altında kemiği arıyorlar.Kemiği bulanın buldum adlı butona 5 saniyede basması lazım.Basamazsa bulamayan oyuncu,kemiği bulabilmek için ek süre kazanıyo…Bu şekilde abi.Nasıl fantastik di mi?Procemi hırsızlamayı düşünen programcılara patentini alıp tescil ettirdiğimi,her türlü hukuki yola başvurarak hakkımı arayacağımı belirtmek zorundayım

seçme zırvalar

seçme_zırvalar

8 Nisan 2010 Perşembe

Web tasarımı ile ilgilenenler için fantastik bir buton pırocesi

 

Orjinalini görseniz kopacaksınız hoca…Kapı tokmağına tıklayınca tok! tok! diye ses çıkıyo..içerden kim o diye ses geliyo…(ehhi…ehhi…)

Zihni sinir öğrencisi değiliz amma uzaktan akrabamız olur hani!..

Bu pırocemi kültür bakanlığına sunup yeni pırocelerim için finansal ve ne biliym sponsorluk desteği falan istiyecem(benim gibi yetenekler desteklenmeli!…)

7 Nisan 2010 Çarşamba

Dünya barışına,halkların kardeşliğine adanmış bir foto

2-7

 

 

Renklerimiz farklı,ırklarımız farklı,zevklerimiz farklı olsa da hepimiz insanız uleeyynn!…(aksini iddia edenin faksını iade ederem)

Hırsız polis elele,genel greve!...(tam iş üstündeyken polise enselenen bir hırsızdan kopyala yapıştır yapılmıştır..)

Meraklı kız

 

 

meraklı kız

 

İçinden Geldiği gibi davranmayı seviyor Liz.İlginç merakları var.Testislerine dokunduğu hayvanlar arasında su aygırı,fil,zürafa,hatta bengal kaplanı bile bulunmakta.Resimdeki hobisinin yanı sıra,felsefe ile,tarihle ve antropolojiye fobisi bulunuyor(Pardon ilgileniyor…)